Ekşi Duyuru

gece geyiği işte. arada oluyor böyle.




 

promosyon malzemesi olarak ne dağıtılabilir? üzerine baskı yapılmal üzere. teşekkürler, p.




 

3 4 tane sipariş etmeyi düşünüyorum kullananlar memnun musunuz?




 

Okul topluluğu için önlü-arkalı bi t-shirt tasarımı gerek.

İnternetteki hazır siteler çok basit kaçıyor, nasıl halledilebilir?

Ayrıca 15-20 lira aralığına mal olması mümkün mü?

 

kullanan var mı? Kaliteleri nasıl? Birkaç yıkamadan sonra baskılı kısımları zarar görür mü?




 

selamlar,

1- ulus civarında ailece nerede kahvaltı yapılır? hamamönü tarafı falan nasıl? pazar sabahı bebeyle gidilecek düzgün bir yer var mı?

2- tişört bastırmak istiyorum, nerede düzgün bastırırım?

danke.

 

www.google.com.tr

elimdekini google görsellerde arattım en iyisi bu çıktı. bu tişört, bez çanta gibi bir şeye baskı yapmak için yeter mi? yoksa daha büyük boyutlusunu nasıl bulabilirim?


 

www.hylete.com

Bu linkteki t-shirtte yer alan kocaman bir 31 yazısı kent merkezinde falan gezerken çok dikkat çeker mi yoksa bunları aştık mı toplum olarak merak ettim.


 

Canva'da magnet yapmam gerekiyor.
Ancak sadece dikdörtgen şablon var.
Mesela diş hekimi için "diş şeklinde magnet" tasarlamak gibi.
Farklı şekillerde şablonlar yok.
Ya da ben mi bulamıyorum?

 

tekstil sektörü çok mu tok türkiye'de? İngiltere'den alıcı buluyorum diyorum 500 adet şundan alacağız yapar mısınız ne kadara yaparsınız adamlar dönüş bile yapmıyor. tahminim 500 az geliyor ama yine de cevap vermeyecek kadar mı toklar?




 

Güzel bir tişört yaptırmak istiyorum ama en kaliteli baskı tişörtü neresi yapıyor bilmiyorum, bilen var mı?




 

merhaba,
sevdiği bir kitabın ciltli ve özel baskısını vereceğim ama yanında bir şey daha vermek istiyorum.

üni sınavına hazırlanıyor. hukuk istiyor. manevi hediyeleri sevmez, cringe bulur(örneğin fotoğrafları albüm yapma, mesajları defter yapma vs).

işe yarayan hediyelerden hoşlanır.

giyinmeyi sever.

aşırı tutumlu biri.

bir ihtiyacına yönelik bir hediye almak istiyorum ama şu an tek ihtiyacı olan kulaklık. görüntülü konuşurken mikrofonu sorun çıkartıyor. bunu alabilirim ama eskisinden daha kaliteli olamaz. ailesi zengin zaten ve mikrofonu sorun çıkarsa da baya sağlam bi kulaklığı vardır. bu nedenle benim alacağım şeyi kullanmaz.

giyim konusuna odaklandım şu anda. tabi bi tane tişört alıp geçmiycem ama elbise bakacağım sanırım.

başka öneriniz veya tavsiye edebileceğiniz bi elbise linki var mı? teşekkür ederim.

 

Yazi dumduz olacak. ama tisortu ben alacagim sadece siyah yazi, belli fontta tasarim olarak hazir olan bir sey nerde yaptirayim? daha once denemedim. yikayinca silinmesin. beyaz tisorte siyah yazi olacak. alengirli bir sey yok
konum: ist, mumkunse anadolu yakasi

tesekkurler

 

dün kuzenimin doğum günüydü, 14 yaşına bastı minik portakal. yanlarına bir dahaki gidişimde hem geçmiş doğum günü hem de sınav öncesi moral-motivasyon (ortaokul son sınıfta) hediyesi almak istiyorum kendisine. yavrucuğum biraz okulda başarılı olma baskısıyla büyüdüğü için hassas, içine kapanık, genelde dersten başka pek bir şey düşünmeyen, kendisini tanıdığım kadarıyla çok ilgi alanı olmayan birisi fakat gelin görün ki F1 ve daha spesifik olarak max verstappen hastası.

fikir olarak buradan yürümek istiyorum, model araba filan alayım dedim ama bütçemi çok aşıyor, acayip pahalılar. 300-400 lirayı aşmayacak, 14 yaşında kız çocuğuna uygun bu tarz hediye ne olabilir?

tişörtü ve max verstappen'in hayatını anlatan kitabı (öyle bir kitap olduğunu bile bilmiyordum) kendisi almış, o yüzden daha farklı bir şey lazım ama aklıma orijinal fikir gelmiyor hiç. "oyuncak max bebek" tarzı şeyler de olmaz çünkü kendisinin strafordan yapılma max ve perez'i var kjdfjdk

 

Merhabalar.
Tescil ettiğimiz sınıfların haricinde de ürünler satıyorsak aynı mağazada satabilir miyiz? ve bir müşteri her iki gruptan da sipariş ederse, markalı ve markasız ürünleri aynı pakette göndermemizde bir beis olur mu?



 

yıllardır yüzüstü uyuyorum, yüzüstü derin uykuya dalıyorum ve bu yüzden belki de uzun saatler 10-12 saat uyuyorum çünkü uykum süren yüzüstü yattığım için organlara da baskı olduğu için yetmiyor olabilir.

iki gün sırtüstü uyumayı denedim çok zorlandım uykuya daldım ama kesik kesik uyudum.

alçak yastık kullanıyorum, sırtüstü yatarken yastık kullanmayı da bırakmak istiyorum.

sırtüstü uyku saatin daha kısa olur ve organlarıma baskı olmayacağı için sağlıklı olur diye düşünüyorum. kilom normal.

nası başarabilirim bunu? yüzüstü yatınca kemiklerime iyi geliyor omurgama. sırtürü yatınca sanki kamburum çıkacak gibi hissediyorum. yüzüstü dimdik vaziyette yatıyorum 10 saat.

en sağlıklısı sırtüstü diyorlar geçiş yapmak iatiyorum uyku sürem de kısalır sağlıklı olur diye düşünüyorum.

 

Meğer lens araya kaçmış ve retinami çıkarmaya çalıştım sanırım :( yarın doktora gidicem ama retinam yırtılmış olabilir mi?




 

biraz uzun olacak ama lütfen sonuna kadar okuyun. gerçekten hayatım bu sağlık problemimin çözümüne bağlı.

ciddi bir sağlık problemi ama defalarca farklı göz doktoruna ve nörolojiye (beyin mr'ı da çekildi) gitmeme rağmen bir şey bulunamadı, bütün tetkikler temiz çıktı.

olay, 3 sene önce başlıyor. sol gözlük camım kum tarafından diagonal biçimde biraz kalınca çizildi. tam da yeni değiştirmiştim gözlüğü, dedim bir daha para vermeyeyim (sgk desteğini de kullandığım için bu sefer daha çok verecektim), görüşümü de kapatmıyor, alışıyor insan, kullanayım biraz. 5 ay böyle kullandım, sonra gözlüğü değiştirince çok acayip geldi, alışamadım, dünyaya bir farklı bakıyordum. doktora gittim tekrar "yanlış ölçmüş ama doktorun hatası yok" dedi, numarayı küçültünce gözlerim biraz rahatladı ama hala biraz gariplik vardı görüşümde. bir daha gittim, bu sefer numarayı değiştirmedi doktor. ben de eski net görüşüm nasıldı unuttum ve böyle kullanmaya devam ettim gözlüğü, gözlük hala aynı.

bu gözlük değişiminin 2-3. gününde bir gün yatarken başımın sol tarafı tık etti. bu tık etme olayı bir daha olmadı ama işte o günden sonra her şey değişti. uzun süre bilgisayara bakamıyorum, başım ağrıyor, uyuşuyor ve zonkluyor, midem bulanıyor. 11-12 saat uyku az geliyor. eğer birkaç gün 8 saatlik uykuda ısrar edersem 3. gün belim bacaklarım acayip güçsüz bir şekilde uyanıyorum ve yatmak zorunda kalıyorum.

geçenlerde mesela bir gün, çok bilgisayara bakıp sonra akşam dışarı çıkmıştım (özellikle akşamları mekanların ışıkları kötü etkiliyor). başımı çevirdikçe sırtımdan bacaklarıma doğru bir elektrik çarpması gibi bir şey olmuştu, birkaç kere oldu. çok korkmuştum düşüp bayılacağım diye. başımı fazla oynatmadan döndüm eve.

geçen gün bu sefer evdeyken gözüm biraz ağrımasına rağmen dinlendirmeyip bilgisayara bakmaya devam ettim, bu sefer de banyoya giderken bacaklarım aşırı güçsüzleşti.

yine en son sabaha kadar gözlerim ve başım ağrıdı, zor uyudum. hasta gibi hissettim kendimi.

başımın solu, çenemin solu uyuşuyor (hatırlatıyorum, başımın sol tarafı tık etmişti). bir akşam bir mekanda loş ışıkta oturdum, gözlerimin altı kızardı çok garip bir şekilde. içki içince de bu olaylar tetikleniyor gibi geliyor, eskiden hiç olmayan şeyler, mesela başımın zonklaması gibi şeyler yaşıyorum, gözlerim de kötü oluyor.

ne yapacağımı şaşırdım. bu kadar şikayetim varken. bir de bu şikayetlerimin gözle ilgili olduğunu birebir tecrübe ediyorken hiçbir doktor bir şey bulamıyor, "böyle bir şey olmasına hiç rastlamadık, öyle şeyler olmaz" diyorlar. nöroloji doktoru da aynı şeyi söylüyor. fizik tedaviye gittim fıtık var mı diye "hafif bir fıtık var ama sinirlere baskı yapmıyor" dedi. başıma milyonda bir görülen bir olay mı geldi anlamıyorum ki?

ne yapacağım ben? tecrübesi olan, yol gösterecek olan yok mudur? bu yüzden uzun süre sonra girdiğim işten çıkmak zorunda kaldım ama çalışmazsam yaşayamayacağım. hayatım nereye gidiyor, kendimi çok çaresiz hissediyorum, bu sorunum çözülmezse her şey çok kötü olacak.

edit: küçüklükten beri çok bilgisayara baktığım için gözlerimle ilgili sıkıntı yaşardım. bir şey batar gibi olurdu, acırdı vs. onlar sanırım göz kuruluğundandı, geçti. en son 5-6 sene önce çok kötü olmuştum, doktor "göz kürenin yeri değişmiş" dedi, damla verdi, geçti. bu sefer de gözlüğü çizik kullanmış olduğum için başıma bunlar gelmiş olmalı ama göz doktoru "o yüzden böyle bir şey olmaz" diyor. ama neden sol gözüm, başımın solu, çenemin solu? neden hepsi solda birleşiyor öyleyse?

bir keresinde mesela kampa gittiğimiz zaman gözlerim ve başım ilk gün ağrıdı, sonraki gün geçti ağrısı (bu başka zaman da tekrarladı). benim buradaki teorim şu: gözlerim bilgisayara bakmaya alışkın olduğu için doğaya çıkınca ilk gün alışma süresince ağrıdı, sonrasında ise alıştığı için ağrı bitti ama bunu doktora anlatınca doktor da "olmaz öyle, gözün hemen alışmasını bekleriz biz" diyor. iyi de o zaman neden mekan değiştirince gözlerim ve başım ağrıyor?

 

şu an 2 aydır concerta 27 mg kullanmaktayım. ondan öncesinde de 1 ay lustral vermişti doktor bir farklılık hissedemediğimi söyleyince yeniden konuştuk ve ritalin sonrasında concerta olarak devam ediyoruz. fakat şu an ailevi sıkıntılar ve sırt ağrım yüzümden concertanın etkisi bile baskılanıyor.

concerta ile herhangi bir antidepresan kullanabilir miyim? kullanan var mı?


 

aramaya inanıyorum, sorgusuz kulu ve elçisyim; sivilce azaltmak için belirli yöntemler her yerde var. ama benim durumum biraz farklı, izin verin açıklayayım...
(edit: hay sıçam çok uzun olmuş, yol yakınken kaçın okumayın. altı üstü bi sivilce zaten; meğer benim canım sıkılmış)

karantinanın 20. gününden itibaren dudak ve burun çevremde sivilceler çıkmaya başladı. aynı bölgede dip dibe onlarca çıkan hastalıklı surat sivilcesi gibi değil de, bir tane ama sarı sarı büyüyenlerden çıkıyor. ilk başlarda tek tekti, sonra bir gecede 3-4 tane olmaya başladılar. genelde 2 ya da 3 gün sonra kendi kendine geçiyor, hiç sıkmıyorum zaten. sıkmak da istemiyorum acıyor dokununca.

benim sorum şu, bu sivilceler daha önce yokken ne oldu da çıkmaya başladılar? hadi değişen şartları bulalım, sonra ben o şartları eksisine döndüreyim ve sivilcem çıkmamaya devam etsin. yani ben bu soruda tedavi değil, önlem arıyorum.

yeme düzenim ilk 2 hafta abur cuburla geçti ama sonra bıraktım. önceden hiç yemiyordum cips çikolata falan, bu yapabilir diyeceğim ama sivilceler basmadan önce bırakmıştım bile. hatta aksine normalde haftada 1 yediğim fast food'u 43 günde 2 veya 3 defa yemişimdir; yani geniş açıdan bakınca normaldekinden daha sağlıklı besleniyorum; o yüzden beslenme kısmını eliyorum.
peki daha önce yemediğim ne yiyorum? yumurtadan olabilir denmişti ama onu da 1 haftadır yemiyorum, hala çıkıyor sivilce.

cilt bakımı yapan bir insan değildim, hala da değilim. karantinadan önce neredeyse her gün duş alıyordum, evdeyken bu azaldı. bununla ilgili olabilir mi diyeceğim ama duşta yüzümü en fazla duş jeliyle yıkıyordum, özel bir müdahalem yoktu. kıçı kırık jelin normalde çıkacak sivilce baskınını engelleyeceğini düşünmüyorum ama bilemedim de pek. zaten normalde yağlı cildim de yoktur pek, kurudur hatta, krem sürerdim kışın her gün.

beslenme ve bakım konusundaki durumlar böyle, başka bir sebep gelmiyor aklıma. aklıma yatan ama etkisine emin olamadığım bir sebep var gerçi. işimin çok yoğun olmasından dolayı gün içerisinde sürekli stres ve telaş içinde olmam ve kapalı kalmanın beni çok bunaltması. bu ruh halinin üzerine çok yoğunlaşmamaya çalışıyorum, hatta bir ara "alıştım galiba" demiştim ama o kısım kabullenme şeklinde gerçekleşti bence; yoksa öncekinden daha huzurlu hissetmiyorum. detay vermeme gerek yok, siz de hissediyorsunuzdur o kapalı kalmış ve boş olma hislerini. sadece, ben çok alışıktım ortam değiştirmeye, stresli ya da üzgün hissettiğimde bir yerlere giderdim maksat içinde bulunduğum ortam değişsin. şimdi ne kadar kötü hissedersem hissedeyim evin içindeyim. sivilcelere sebep buysa yapacak çok bir şey yok buna, bir süre daha idare edeceğiz mecbur. ama bir anda bu kadar sivilce yapar mı stres, üzüntü vs. bilemedim.

demem o ki; benim aklıma gelmeyen bir değişken var bu denklemde ve bunu bulursam sivilcelerim defolur gider gibi geliyor bana. bu noktada benim göremediğim şeyleri görüp bana perspektif kazandıracak siz duyurudaşlarıma danışmayı uygun gördüm. şundan olabilir, bak şunu yanlış yapıyorsun, sen öyle dedin ama şurası da şöyle gibi beyin fırtınalarıyla bence bu işi çözeriz biz.

sonsöz: ben tabii kökten çözüm arıyorum ama gittim şu sivilce kreminden aldım belki işe yarar diye.
s1.thcdn.com
bunun neredeyse aynısını 3-4 sene önce kullanmıştım ve inanılmaz kurutup düşürüyordu sivilceleri. ama aldıktan sonra baktım aynısı değilmiş tam, bilmiyorum ürün mü farklı yoksa yazıları mı değişti.
cdn.suslusozluk.com
neticede 2 gündür sürüyorum ilk linkteki yeni aldığımı, pek bir etkisi yok gibi. öncekini sürdüğüm gibi yanmaya başlardı sivilcenin olduğu yer, bunda o kadar yanmıyor. gerçi bu bir gösterge midir bilemedim...

 

Merahaba arkadaşlar,

Opel Astra 1.6 Elegance Easytronic (Hatchback 2005 model) araç sahibiyim. Araba yokuş yukarı (çok fazla bir eğim olmasına gerek yok) kalktığında sanki gaz yemiyor ve zangır zangır titriyor. Araba biraz hız aldığında ise titreme kesiliyor. Araba ağır olduğu zaman yani 4 kişiyken bu tireme daha da fazla. Acaba bu neye alamettir? Benzinden şüphelenmeli miyim? Arabayı servise götürmeden önce bilmem ya da yapmam gereken birşey var mıdır?

Not: Triger kayışı değişeli 5 ay oldu (yeni sayılır)

Saygılar..

 

günaydın,
yeni mezunum,mezun olmadan staj yaptığım yerde tam zamanlı olarak işe başladım.7 ay filan oluyor.dünyanın sayılı firmalarından biri.maddi şartlar ve şirket ortamı gayet iyi.fazla mesai yok,haftada 4 gün ofise gidiyorum ancak sorun şu ki şu an yaptığım iş tamamıyle excel ameleliği,öğrenciyken gitmek istediğim kariyer yolumla pek alakası yok.şirkette farklı pozisyona geçmem de zor çünkü şu an yaptığım iş dışında diğer pozisyonlar tecrübe gerektiriyor(İK nın politikası dışarıdan almak,içeriden yetiştirmiyorlar).

yani bilemiyorum Altan,iş hayatına girince de kariyer vs gereksiz göründü gözüme,insan ne için yaşar sonuçta ? ama bir taraftan da mahalle baskısı üstümde.arkadaşlar süpersonik pozisyonlarda ,title lar havada uçuyor filan.çok çalışıyorlar belki benim 3 4 katım ama halinden memnun,5 yıllık kalkınma planını yapmış şimdiden,of içim şişti ne yapayım ben ya kalayım mı burada parama rahatıma bakıp,yoksa pılımı pırtımı toplayıp iş mi arayayım ?

derdini seveyim diyenlere evet ben de seveyim,işte bunlar hep ceo olacaksınız siz gazlamaları :(

 

dostlar ofise açık camdan kırlangıç girmiş. daha önce de 2 kere yaralı güvercin girmişti. güvercinleri yemini suyunu verip bir süre sonra ait oldukları yere salmıştık. açıkçası kırlangıça biraz hazırlıksız yakalandık. görünürde herhangi bir yara veya hasar gözükmüyor. ancak sürekli kanatları açık duruyor. yaklaştığımız zaman çıklık atıyor piç. neyse biz bunu bir şekilde yakaladık. ecevit'in beyaz güvercinleri salması gibi saldık. ancak bir kaç kanat çırpmadan sonra alt katın bahçesine düştü, hem de kedinin önüne. neyse can havliyle kurtardık. orospu kedi kaçtı. bahçe zaten ağaçlar ve sarmaşıklarla dolu, bu kırlangıç arkadaş o sarmaşıklardan bir tanesinde pineklerken ya da yuva da yapmış olabilir, bu oç kedi veya kediler oraya baskın düzenlemiş olabilir. hayvan da can havliyle bizim camdan girmiş olabilir. sonuç olarak elimizde bir adet uçmayı unutmuş ya da tövbe etmiş kırlangıç var. yem ve su ihtiyacını karşıladık. vitamini verip vermemekte kararsız kaldık, üzerinde "pet" kuşlar için yazıyor. papağan, muhabbet kuşu vs. kırlangıça bu vitamini versek sorun olur mu? ya da kırlangıç bakımı hakkında bilgisi olan var mı?

vitamin ; i.hizliresim.com
kırlangıç; i.hizliresim.com
kırlangıç; i.hizliresim.com

 

(bkz: kenan evren'in darbe yapmak zorunda kalması)

sözlükte şu an tartişilmakta olan başlık.

peki benim sorum ise şu; eğer darbe yapılmasaydı ne olurdu? bu ve buna benzer şekilde sözlükte tartışılan bir başlık var mı? aradım ama bulamadım.

 

Beyler dükkanım vardı köfte cızgara mızgara işi. sattım onu yorucu işti.
şimdi fotoğrafçı dükkanı açsam nasıl olur. bir tane de eleman.
peki bu dükkan zırt diye açılır mı bir belge filan isteniyor mu.
yaşım 21 fakat bir iş yapmam lazım beni yormayan.

 

Arkadaşlar konuya fazlasıyla hakim değilim özellikle yeni makineler ve fotoğrafçıya sunduğu getiriler konusunda çok az bilgim var.. bu sebepten konuya hakim dostların yardımına ihtiyacım var.. yaklaşık 4 senedir canon eos 450 d makinemi sorunsuz bir şekilde kullanıyorum amma velakin piyasaya yeni çıkan fotoğraf makineleri de ilgimi çekmiyor değil.. Hani makinem temiz, daha shutter 5000'i görmemişken satıp daha yeni bir makine alma fikri kafamı kurcalamıyor değil.. Dediğim gibi makinemden memnunum ama emektar 450d den daha üst düzey makinelerle tanışmadığım içinde bu fikir baskın çıkıyor olabilir neyse hemen sorulara geçeyim:

1- 4 seneden bu güne teknolojik gelişmeler ile beraber durum fotoğraf makinelerine ne şekilde yansıdı ? Misal son teknoloji orta sınıf kullanıcılara hitap eden bir fotoğraf makinesi ile benim emektar 450 d arasında fotoğrafçıyı memnun edecek kalitede net farklar görebilir miyim ?

2- Eğer birinci sorumun cevabı evet ise 450 d den sonra vay bu makine de neymiş diyebileceğim orta sınıf fotoğraf makineleri ne olabilir ? Misal 60d dikkatimi çekti spotu ortalama fiyatlarda sizce 4 senedir 450d kullanan biri böyle orta sınıf bir makineye geçerse fotoğraflardaki objektiften bağımsız olan farklılıkları hisseder mi ?

3- Piyasada ciddi anlamda bir full frame fırtınası da var.. Özellikle 5d mark III çıktıktan sonra mark II lerin 25.000 shutter da olanları piyasa fiyatının çok daha altına ikinci el olarak satılabiliyor sizce 450d den sonra orta sınıf bir makineye mi yoksa ikinci elde makul bir fiyata bulunma ihtimali olan full frame mi geçmek doğru olur ?

4- Full frame makineler ile ilgili de bazı hususlar dikkatimi çekti.. Mesela piyasada bir çok geniş açı lens ile uyum sorunu varmış ki şahsen geniş açı seven biri olarak bu benim için oldukça negatif bir durumdur.. Bu bağlamda full frame makineleri bu işi sadece meslek olarak edinecek, doğum olsun gelin damat fotoğrafı olsun bu gibi konsept fotoğraflar çekecek kişiler mi tercih etmeli ? Hobi olarak kullanacak biri için aşırı mı kaçar ?

teşekkürler..

 

Merhabalar

L5 - s1 2 tane güzide bel fıtığım mevcut. Oldukça ağrı yapıyor ve 1-2 aydır sürekli ağrı kesici-kas gevşetici kullanıyorum. Şu anda ameliyat bir seçenek değil. Şimdi fizik tedaviye başlayacağım sonrasında ise yürüyüş ve haftasonları bisiklet yapmak istiyorum.

Bel fıtığı olanlar için bazıları dik şehir bisikleti kullanın demiş, bazıları normal bisiklet alın dikler bele baskı yapabilir demişler.

Hangisi doğru, ne tarz bir bisiklet kullanmalıyım?

 

saat 12'den beri özellikle gerinirken ve eğilirken göğsün tam ortasında baskı gibi kendini belli eden yangılı bir ağrı var. sabit otururken yok. sırtımda kollarımda ya da omzumda da yok. nefes darlığı, baş dönmesi yok. ama göğsümün tam ortasında ağrı var.

5 gün önce kardiyoloğa gitmiştim -yıllık minimal mitral yetmezlik kontrolü- ekg ve eko normal demişti.

önemli bir şey olsaydı 12'den beri çıkar mıydı? devam ederse yarın polikiniğe gideyim diyorum. acile gitmeli miyim? dün gece yorgansız yatıp dışarı da montsuz çıkmıştım onla mı alakalıdır acaba?

teşekkür ederim.

 

selamlar,

efenim malumunuz yılbaşı yaklaşıyor, ben de sevgili kişisine ufak bir hediye almak istiyorum.

DUR DUR, GİTME HEMEN! bu bir -ne hediye alayım?- sorusu değil.

kadın, erkek fark etmez; sizin hediye etmek istediğiniz ya da hediye olarak almaktan mutlu olacağınız şeyler nelerdir acaba?

belki biriniz bana da ilham kaynağı olur. teşekkürler. :)



*tikler geç de olsa gelecek.

 

Bir müzik grubunun sunduğu hangi ürün çeşidi, gruba en büyük oranda para getirir?

Örnek vereyim hemen, elimizde 100 birim para var diyelim ve biz bu paranın mümkün olduğunca fazlasının grup üyelerine gitmesini istiyoruz. Adamların hesabına eft yapamayacağımıza göre (yapılır da, burayı geçelim şimdilik), hangi ürünlerini satın almak gerekir? Baskılı tişörtlerini almak mı, i-tunes üzerinden albümlerini indirmek mi, fiziksel cd ve plaklarını almak mı, konser biletlerini satın almak mı?

(alınan ürünün elimize geçmesi veya kullanılması gerekmiyor.)

 

Fotoğrafçılara ne kadar güvenebiliriz? fotoğrafçıda çektirdiğim fotoğrafımı idphoto4you sitesinden kontrol ettiğimde şartları sağlamadığını görüyorum. başka kontrol mekanizması var mıdır (ABD vizesi)




 

Uzun yıllardır klasik beyaz atlet bana hep kıro işi geldi. bu sebeple sporcu atletleri giyiyordum ancak onların gerek rengi gerekse iç kıyafeti olmamasından dolayı, giydiğim gömlekler direk ter çekince rahatsızlık vermeye başladı. siz bu işi nasıl çözüyorsunuz?

hangi marka model atlet tercih ediyorsunuz? Etmiyotsanız ter işini nasıl çözüyorsunuz?


 

Merhaba. Karın bölgemde dolgunluk şikayetiyle doktora gittim. Doktor eliyle karnıma baskılar uygulayarak muayene yaptı ve "Bağırsaklarında iltihap var" dedi. 3 ayrı ilaç yazdı.

Eve gelince bir şey kafama takıldı. Sadece elle muayeneyle, başka bir tetkik falan yaptırmayarak direkt bağırsak iltihabı teşhisi konulması biraz kafamı karıştırdı.

Eliyle bastırdığında fark ettiği durumun iltihap mı, yoksa başka bir şey mi olduğu noktasında "ayırt edici" başka tetkikler/işlemler gerekmez miydi? Kolonoskopi falan? Bir ihmale kurban gitmiyorumdur umarım diye huzursuz oldum.

Sadece el muayenesiyle "Bu kesin bağırsak iltihabıdır" denebiliyor mu yani? Bilgi ve deneyim sahibi olan arkadaşlar yazabilirse sevinirim.